Benim bildiğim gibi sevmemiş olmam -kimseyi,
Sevmeyi bilmediğim anlamına gelmez.
Bildiğim yerden âşık olmamış olmam -kimseye,
Aşkı bilmediğim anlamına gelmez,
Değil mi.
Herkes aşkı bilir, kendince.
Bildiğince ikna olur aşka.
Olmaz ya da.
Ben ikna olmayanlardan oldum.
Cık.
Olmam.
Benim gözüm yükseklerde!
Derim ya hep,
“Mevlana yazmış bitirmiş aşkı,
Bize aşklaşmayı yazmak kalmış sadece,” diye.
Aşklaşma..
Bir süre oyalar seni belki ama, kesmez!
Doldurmaz bile içinin incir çekirdeğini.
Bile bile öldürürsün vakti,
Kalıcı olmadığını da bilirsin orada,
Gidici olduğunu, bilirsin.
Bağlamaz o yüzden seni!
İzleyince filmi,
Çekince fotoğrafı,
Yazınca sonunu,
Anlayınca kendini,
Çekilirsin,
-oyundan da.
Siz kazanın dersin.
Bu iddiasızlık en büyük iddian olur ama sonra.
Kafa tutarsın, and içersin aşkın gerçeğini yaşamaya.
Ama yaşamak için bulman gerekir ya önce,
Düşersin yollara.
Derelerce, tepelerce gidersin,
Kuyularca inersin,
Merdivenlerce tırmanırsın,
Dağlarca delersin,
Maddeden mana’ya,
Anlamdan anlama evrilirsin.
Bitmez!
Yine derelerce tepelerce gidersin, -kendine.
Kuyularca inersin, -kendine.
Merdivenlerce tırmanırsın, -kendine,
Maddeden manâ’ya,
Anlamdan anlama evrilirsin, kendinden, kendine..
Düştüğün kadar yükselir,
Yükseldiğin kadar düşersin,
Düştüğün kadar yükselir,
Yükseldiğin kadar..
Öyle kolay mı o öyle?
Hani arıyorsun ya,
Uzun ve meşakkatlidir yol.
Güzeldir ama.
Düşürür,
Kaldırır,
Kanatır bir yerlerini.
Ne demiş Bayezid-i Bestami; “Her arayan bulamaz lakin bulanlar arayanlardır..”
Velhasıl,
Benim bildiğim gibi sevmemiş olmam -kimseyi,
Sevmeyi bilmediğim anlamına gelmez.
Bildiğim yerden âşık olmamış olmam -kimseye
Aşkı bilmediğim anlamına gelmez,
Değil mi.